Selam gençlik!! Yine sıcak sıcak daha cuma günü finalini yapmış olan 4 bölümlük mini bir japon dizisi ile karşınızdayım. Aslında kendisi bir mangadan uyarlama. Daha önce okumuştum, mangalara bayılırım, çoğu yaoi mangayı da okumuşumdur, bu da onlardan biri. Açıkçası konusu gerçekçi, sözler, ambiyans şahane, ancak beni delirten noktalar çok oldu. Biliyorum gerçeğe yakın olan kısım onların bize aktardığı, ama yine de kahrolmadan duramadım. Merak ediyorsanız aşağıdaki spoiler bölüme bekliyorum hepinizi! O halde kısaca yorumlamamıza başlayalım.
Konusu: Bir gün okuldan sonra ciddi Ito ve çocuksu Nishi, beyaz çizginin üzerinde yürüme oyunu oynarken tanışırlar. İkili birbirini tanımaya başladıkça, Ito çocuğun kendine farklı duygular hissettirmeye başladığını fark eder. Nishi ise sadece çizgi üzerinde yürüme ritüellerinde karşılaşmaktan şikayetçidir. Ito anın büyüsüne kapılıp çocuğu öper, Nishi şaşırmış olsa da artık çizgi de karşılıklı değil Ito ile yan yana ve el ele yürümeyi kabul eder. Aralarındaki çekim elle tutulur niteliktedir. Lise yıllarında büyür, üniversite yıllarında gelişmeye devam eder ve yetişkin olduklarında ise olgunlaşmıştır.
Birbirine derinden sevgi besleyen iki gencin, değişen gerçekler ve hayata karşı mücadelesini izleyeceksiniz.
(Kaynak: Mydramalist)
Ito, ablasının başına buyruk olması ve ailede herkesin hakimiyet kurmaya çalıştığı en küçük çocuk olması nedeni ile kendini bildi bileli ailesinin ona çizdiği rotadan şaşmamış. Ders çalışmış, örnek öğrenci olmuş, ailesi şu kazağı giy demiş onu yapmış. Yani anlayacağınız kendisi dışında herkes için bir şeyler yapan içine kapanık, sessiz sakin bir çocuk. En büyük kafa dağıtma yöntemi ise evine giden yoldaki yol çizgisinden sapmadan yürümek. Bir gün aşağı da basarsa onu öldürecek olan buzullar, kocaman dişli hayvanlar, alevler... Tüm bunlardan kurulmak için yolun sonuna kadar çizgiyi şaşmadan yürümesi gerekiyor. Yine bir gün kendi kendine oyununu oynarken karşısına çıkan Nishi ile sakin ve örnek hayatı bir anda darmadağın oluyor. Çocuğu çok seviyor, kendi canından bile çok, ancak bu sevgisi onları bir ömür mutlu etmeye yetecek mi? Yoksa yine kendi yerine herkes için yaşamaya devam mı edecek?
Nishi, neşesi ile ortamı aydınlatan biraz çocuksu ama her an sizin yanınızda olup tüm sorunlara karşı göğüs gerecek şeker mi şeker bir delikanlı. Onunda en büyük tutkusu çizgiye basarak yürüme oyunu ve birgün eğer aşağı düşerse köpek balıklarına yem olacağını düşünen bu çocuk Ito ile tanışıyor. Çocuk ile iyi arkadaş oluyorlar, her okul çıkışı bu çizginin üzerinde yürürken konuşuyor, gülüşüyor ve yüzlerinde büyük bir tebessüm ile vedalaşıyorlar. Ama çocuğu sadece bu oyun ritüellerinde görmekten bıkıyor Nishi. Çocuğun onu öpmesi ile şaşırsa da Ito'nun elini tutup onu asla bırakmamaya karar veriyor. Bu saf ve neşe dolu kalbi ikisini dünyanın baskısı ve değişimine karşı koruyabilecek mi?
Buradan sonrası spoiler, dizinin kısaca anlatımı ve benim görüşlerimi içerecektir. O yüzden spoiler yemek istemeyen kuşlarımı sevgiyle kucaklayarak derhal okumayı bırakmalarını öneriyorum, demedi demeyin canlar ben uyardım.
SPOİLER!!!
Çizgi üstünde yürüme oyununda tanıştığı Nishi'yi aklından bir sürü çıkaramayan Ito, her defasında günün bitmesini ve çocuğu tekrar görmek için buluşma noktalarına koşturmayı hayal etmektedir. Başta kendisi de bunun sebebini anlayamaz. Onun sadece kafa dengi, güler yüzlü bir çocuk olduğunu düşünür. Ancak zaman geçtikçe içinde çocuğa karşı farklı duygular beslemeye başladığını fark eder. Daha önce hiç aşık olmamış, hiç tatmamıştır. Başta bu onu dehşete düşürür ama sonra işleri oluruna bırakmaya karar verir. Shiraishi adında bir kız ona çıkma teklif eder, ancak kıza karşı en ufak ilgisi olmayan Ito onu kibarca reddeder (Bu hatunu hatırlayın diye yazıyorum). Akşamına ise sürekli görmek istediği gözleri buluşma noktalarında yüzündeki koca gülümseme ile görünce hissettiği tüm yorgunluk uçup gider. O zaman anlar işte çocuğa karşı hissettiklerinin ne kadar derin olduğunu ve dayanamayıp çocuğu öper. Şaşkınlık içerisinde kendisine bakan Nishi'yi görünce ise korkarak kaçmakta bulur çareyi. Bir süre çocuktan o utançla kaçar ancak Nishi onu bulur ve kendinden kaçmamasını söyler. Duyguları karşılıksız değildir. İkili artık 17 yaşında, çizginin iki yanında el ele yürümektedir.
Üniversite yıllarına geldiğimizde ikilinin dolu dizgin aşkları devam ediyor. Artık birbirlerini iyice tanıyorlar, aynı eve çıkmışlar, mutlular. Ito ise ilişkilerini üst aşamaya taşımak istiyor, yani seks. Nishi ise bu konulara pek yanaşmıyor, daha doğrusu fazla utangaç... Neyse buralar cidden tatlıydı (ne kadar tatlı olabilir bu konu bilmiyorum ama acayip fluffy şekilde anlatmışlar fjrhk Manga da +18 bölümler vardı ancak dizi gayet genel izleyici kitlesine yakın diyebileceğim tarzda korkmayın). Aslında Nishi'nin utandığını ve onunda bunu istediğini ama işleve dökemediğini fark eden Ito dizginleri eline alıp muradına eriyor, size diyeceğim bu kadar LOL 19 yaşında birbirlerinin oluyorlar...
İkisi de artık birer yetişkin. Ito büyük bir şirkette çalışıyor, Nishi ise hayali bu olmasa da bir şirkette masa başında geçiriyor günleri. Mutlular. Birbirlerine sahipler ve aşkları ilk gün kadar canlı. Gittikleri bir gezi de kaybolan çakmağını gecenin bir yarısı arayan ve bulan Nishi'ye artık hastalık derecesinde aşık olduğunu ve onsuz yaşayamayacağını fark eden Ito korkmaya başlıyor. Aklında hep şu soru var. Eğer ben olmasam, o gün onu öpmeseydim Nishi şu an daha mutlu olur muydu? Onun hayatını mahvetmiyorum değil mi? Ailesinin kendisine yaptığı evlen baskıları, model evlat olma çabaları, Nishi'nin hayatını zorlaştırdığı düşünceleri kafasının içinde bir tilki misali dönmeye başlıyor. Tam bunların üstüne tuz biber misali lise de ki Shiraishi şirketlerinde çalışmaya başlıyor. Kadın hala onu sevdiğini söylüyor. Anlayacağınız *normal hayat* olayına takmış olan çocuğun kafasına yani tabiri caizse ineğin kafasına karpuz kabuğunu sokuyor. Nishi'ye karşı soğuk davranmaya başlıyor, çocuğun isteklerini umursamaz oluyor, çocuğun sevişme isteklerine karşılık vermiyor... Nishi bu ani değişimin sebebini anlayamasa da geçecek bunlar edasında umutla çabalamaya devam ediyor. Ve 28 yaşında Ito bombayı patlatıyor, ayrılalım lafı çıkıyor ağzından. Nishi kuzum ise hayali olan Alaska gezilerinden kuzey ışıklarından bahsederken aldığı bu yanıt onun dünyasını yerler bir ediyor. Çocuğum perişan halde evden çıkıyor ve kendini çizgi üstünde yürüme oyunu ile teselli ederken buluyor ancak çizgi daha yolun yarısındayken bitiyor. Bu aslında Nishi'nin yolun sonuna geldiğini, artık ilişkilerinin sonlandığını gösterdiği için çocuğum oracıkta çöküp ciğeri çıka çıka ağlıyor. Bende ekranda Ito'ya ve dünyanın gerçeklerine sövmekle meşgulüm tabii... Nishi evden taşınıyor ve ortadan kayboluyor. Ito hıyarı ne yapıyor dersiniz? Kadın ile evlenip evcilik oyununa başlıyor, hemde Nishi ile yaşadığı evde!!!
'Günbatımının altında bir şey fark ettim, Yukii'yi çok seviyorum. Bunu fark edince durmak istedim, onu bundan daha fazla sevmemeliyim.'
Nishi'nin annesi o kadar mükemmel bir kadındı ki. Nishi bebeğim bu ayrılık olayı olmadan önce (aslında aynı günün sabahı) annesine birini sevdiğini ve onun erkek olduğunu itiraf ediyor. Kadının tepkisi ise taktire şayan. Onunla tanışmak istediğini, Hollanda'ya gidip evlenebileceklerini, zaten hep oraya gitmek istediğini, hatta kendilerine bir çocuk evlat edinip mutlu olabileceklerini söylüyor. Ablayı içeri girip sarmalayasım geldi. Nishi'nin o yüzündeki mutluluk... Çocuğum sevgisinin hep arkasında durdu ancak bu ilişkide korkuları ve özgüvensizliği olan Ito tüm bunları mahvetti. Ito'yu anlamaya çalışıyorum, aslında bir nebze olsun anlıyorum da ancak bu yaptığını doğru kılmıyor. Aradan 4 yıl geçiyor Ito evde karısı ile mutlu aile tablosu çiziyor ancak evden çıktığı anda durgun, gözyaşları akmaya hazır bir hayalet görüyoruz. Geceleri eve gitmek istemiyor, Nishi ile olan anılarını canlandıran mekanlarda buluyor kendini. Mutlu değil, 1 gram bile mutlu değil. Artık bu hayata dayanamayacağına karar verip karısına anlatıyor, Nishi'den bahsediyor ve özür diliyor. İşte buyur buradan yak birde. Kıza yazık değil mi şimdi? Ito'ya en deli olduğum konu bu. Kızı kullandı, Nishi'nin hayatının ağzını sevdi... Yani kendiniz olun, kimsenin hayatıyla oynamayın. Herkes olduğu gibi yaşasın diye boşa demiyoruz. Neyseki çocuk yapmadılar... Neyse. Karısından ayrılınca kendini Nishi'yi ararken buluyor. Arıyor tarıyor ama çocuk yok ortalıkta. Bu arada ailesine açılıyor, postayı koyuyor, bunca zaman yapmadığına da çok pişman oluyor tabii.
Aradan 4 koca yıl geçiyor ve hala çocuktan ses seda yokken artık umutsuzluk içinde sürünüyor adeta. Bir afiş görüyor. Alaska turu. Çocuğun hayalini hatırlayınca kendini bir anda orada buluveriyor. Kuzey ışıklarının altında bakarken çarptığı beden ona çok tanıdık geliyor. Yüzünü dönmesi ile içinde volkanlar patlıyor adeta. Nishi'si karşısında. Biraz daha değişmiş, yüzü daha erkeksi olmuş ama güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş halde karşısında duruyor. Çocuk bunu görmezden geliyor, özür dilemeye devam edince yüzüne bir tane indiriyor, Ito durmuyor bu sefer ona sıkıca sarılıyor. Nishi çocuğumsa ağlamaklı bir halde 'Buraya seni unutmaya geldim. Çok uğraşıyorum, seni artık silmek istiyorum.' diye hönkür hönkür ağlıyor. 'Tek bir söz istiyorum beni ömür boyu bırakma' Ne yapıp edip Ito Nishi'ye dönmenin bir yolunu buluyor ve final yapıyoruz... Yani o 8 yıl neden çöp oldu? Nishi çocuğum ne travmalar yaşadı ve her şeyden önemlisi o kadına yazık değil mi? Beni deli etti bu dizi deli ama yine olsa yine izlerim. Bu gerçek hayat çünkü. O kadar çok böyle hayat var ki! Hep söylüyorum ve hep söyleyeceğim. Kendiniz olun, kendiniz için yaşayın ve mutlu olun! Vebal almak en kötüsü. Yalan söylemek ve olmadığınız biri gibi davranmak en adicesi. O yüzden zor bile olsa mutlu olacağınız yolu seçin ve olduğunuz gibi davranın.
NOT: İşte asıl gelelim fasülyenin faydalarına. Bu diziyi izlerken beni en çok ayakta tutan etmen Hao Ting'in konuk olacağını duymam olmuştu. Kim diye soran olursa açıklayayım. History Serisi Make Our Days Count adlı serideki ana karakterimiz. Belki size spoiler olacak ama söylemeliyim, eğer okumak istemiyorsanız burayı atlayın diziyi de mutlaka izleyin şahaneydi! Hao Ting ve Xi Gu birbirlerine kuzey ışıklarını göreceklerine söz vermişlerdi. Xi Gu öldükten sonra sözlerini yerine getirmeye sonunda hazır olan Hao Ting Alaska'ya gelip sevdiği adama verdiği sözü tutmak istedi. Ama sayın yönetmen, senarist sağolsun bizi dizi de hönkürterek ağlatsalarda ufak bir süpriz yapmışlar. Xi Gu'da yanındaydı ve ikisinin çok mutlu olduklarını gördük. Xi Gu'yu hiç beklemiyordum ama onları böyle görmek yüreğime su serpti. Ah mutlu sonunuz olmadı bebeklerim ama siz hala birbiriniz için yaratılmış meleklersiniz. Sizi seviyorum! Duygulandım.
Puanım: 8/10.
Sevgiyle kalın.
Bir sonraki dizimizde görüşmek üzere.
İstediğiniz dizi varsa söyleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder