18 Eylül 2020 Cuma

The Untamed (Chinese 2019)


 

Selam gençlik!!! Bu yazıya nasıl başlarım, nasıl bitiririm, hepsinden önce yüreğim buna el verir mi hiç bilmiyorum. Hani olur ya çok şey söylemek istersiniz ama ağzınızdan tek kelime çıkmaz ama içinizde alevler patlar. Bu dizi benim için o. İlk başladığında ön yargılıydım, Çin'in ban yasası sağolsun diziden umudum yoktu ancak cast seçimindeki Yibo ve Zhan hatırına şans vermek istedim. Ayrıca Çin'deki romanın hayranları yapımcılara eğer romanın orjinaline sadık kalmazsanız sizi desteklemeyiz ve hiç bir başarı elde edemezsiniz diye tehtitlerde bulunmuşlar, iyi ki de yapmışlar. (Yoksa WY'i Wen Qing ile baş göz edeceklermiş, hatun seviyorum ama no almayalım.) Sizlere bu yazıyı yazmadan önce romanı da bitirdim geldim ve söylemem gerek ki çoğu yer paralel gidiyor, sadece birkaç karaktere daha ayrıntılı yaklaşılmış, romantik anlar çıkartılmış, o kadar. Bana sorarsanız o sahneler olmadan bile (ki kitapta sonlara kadar sadece WY gözleri bağlıyken LZ'ın onu öpmesi var, ancak sonlarda gerçekten rtük el atması gereken yerler var hele ki özel bölümler de gözümün teki açık teki kapalı okudum siz anlayın artık aksjla) ben ikilinin birbirine olan bağlılığını ve sevgisini iliklerime kadar hissettim. Her karakter çok özeldi, hepsinin ayrı ayrı hikayesi vardı. Özellikle yazarın WangXian dışında BL bir çift olmadığını ya da karakterlerin birbirine karşı bir şey hissetmediğini söylemesine rağmen Xue Yang ve Xiao Xing Chen cephesinde kararım net, özellikle Xue Yang için. Onlar bu dizi de benim içime kök salan ve kanatan bir yaralar, dizi yorumunda ki ben roman ile  ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğim. Mendilleri hazırlayın siz. (Her şeyi başından alacağım, çok fazla zaman geçişi var yüzden biz olayın en başından başlayacağız, 16 yaşındaki Wangji ve Wei Ying'den)


Konu: Dövüş sanatlarının ön planda olduğu dünyada daha küçük olan Lan, Jiang, Nie ve Jin Klanları, Wen Klanı tarafından hüküm sürmektedir.Vurdum duymaz biri olan Wei Wuxian, erdemli ve düzgün biri olan Lan Wangji ile hemen arkadaş olur ve maceraları sırasında klanlara yıkım getirecek bir dizi olay silsilesinin arkasındaki kötü düşünürün, Wen Klanı Reisi olduğunu keşfederler.

 

Wei Wuxian, Wen Klanı’ndaki masumların haksız yere cezalandırılmaması adına kendini feda eder ve bunun sonucunda ölür. Bu olaydan 16 yıl sonra geri döner ve yakın arkadaşı olan Lan Wangji ile bazı cinayetleri çözmeye ve her şeyin arkasındaki gerçek suçluyu aramaya başlar.

Dizi Moxiang Tongxiu’nun Mo Dao Zu Shi romanından uyarlanmaktadır.

(Konu : Morfansub'dan alıntıdır. Kendilerini destekleyin! BL dünyasının Türkiyedeki nacizane destekçilerinden. Sevgiler olsun)

Buradan sonrası spoiler, dizinin kısaca anlatımı ve benim görüşlerimi içerecektir. O yüzden spoiler yemek istemeyen kuşlarımı sevgiyle kucaklayarak derhal okumayı bırakmalarını öneriyorum, demedi demeyin canlar ben uyardım.


SPOİLER!!!



Hikayemiz herkesin dillerine destan olan Yiling Piri'nin ölmesi ile başlıyor. Tüm çocukları gece yataklarında korkutan, ailelerin onları uslandırmak için koz olarak kullandığı, adını duyanları bile yerinde titreten acımasız efsuncu Yiling Piri'nin ölüm haberini alan ahali sevinç nidaları eşliğinde kutlamalar yapıyor. Tüm efsuncular dünyası mutluluk içinde kendinden geçerken içi kan ağlayan biri var, Lan Wanji. Kendisi Lan sektinin iki yeşiminden birisi. Kuralcı, soğuk ve disiplinli olması ile tanınıyor. Herkesin çok saygı duyduğu, karşısında çekindiği ve asla doğru yoldan milim ayrılmayacağına inanılan herkesin gözdesi. Ve şimdi size her şeyin başından anlatacaklarım doğru ile yanlış arasındaki ince çizgide güven, arkadaşlık ve karanlık perdeler arkasında saklanan bir aşkın hikayesi.





Wei Wuxian (Wei Ying) anne ve babası öldükten sonra sokaklardan dolanan bir çocukken Jiang Sekt lideri tarafından alınıp büyütülüyor. Adam eski dostunun hatırına belki de çocuğu hep el üstünde tutmaya çalışmış, ki bazen ayarı kaçırıp oğlunun onu hep kıskanmasına sebep olmuş. Her ne kadar babasının kendinden çok WY'i sevdiğini ve çocuğun kendinden çok daha yetenekli olduğunu bilse, onun hep gölgesinde kaldığı için ve arlanmaz kişiliği yüzünden çoğu zaman ondan nefret etse de Jiang Cheng onu öz kardeşi gibi görüyor ve ablaları Jiang Yan Li onları ayırmadan çok seviyor ve asla ayrılmayacaklarını söylüyor küçük kardeşlerine. Kardeşler eğitim almak için Gusu sektine (Lan Sekti) geliyorlar ancak davetiyelerini kaybettikleri için içeriye alınmıyorlar, tam o anda sahneye Lan Zhan giriş yapıyor, onları kabul etmiyor. WY ona karşı çıkışsa ikna etmeye çalışsa da nafile, giremiyorlar. Ancak her ne kadar çocuğu terslese de gözlerinin rahatsız bir ifade ile WY'i izlediğini görüyoruz. Gecesine İmparatorun gülüşü adlı içkiyi sekt sınırlarında içmesi nedeni ile ZL tarafından yakalanıyor, kılıç dövüşü yapıyorlar, bu daha çekişmelerinin nicesinden daha ilki. Her zaman böyleler. Lan Zhan cool duruşu ile onu görmezden gelirken, WY onu çıldırtmak için elinden geleni yapıyor. Derslerde çocuğu rahatsız ediyor, cezalarda susmak bilmiyor, uygunsuz çizimlerle dolu bir kitabı çocuğun gözleri önüne seriyor, hiçbir söz dinlemiyor ve sürekli ceza alıyor. İlk yılları böyle geçiyor, ikili sık sık ayrı düşüyor ama sektler arası avlanma geceleri ya da toplanmalar düzenlendiğinde WY, LZ'ı rahatsız etmek için ne yapıp edip bir yol buluyor. Çocuğa bunca vadire atlattık arkadaşız özünde dese de diğer taraf onunla aynı fikirde değil elbette. 



Her hikayede olduğu gibi bu hikayenin kötü karakterleri ise Wen sekti. Tüm sekt dünyasını parmağında oynatan, acımasız ve güç düşkünü, karanlık yöntemleri eline maşa edinmiş bir topluluklar. Wen Chao şu an başlarında olan evin şımarık evladı diyebileceğimiz, kendini herkesten üstün gören, diğer sektlerin başarılarını kendi adı üstüne alıp böbürlenen, kadın düşkünü pislik herifin teki. Bir de bunun bir bir cariyesi var ki sormayın Wang Ling Jiao, tam bir yollu. Adamın yatağına girip hizmetçilikten hanım efendiliğe yükselen ancak hanım efendilik kavramının yanından bile geçemeyecek olan fitnenin teki, bir de Öz Eriten El diye sağ kolu var. Adam efsuncuları efsuncu yapan altın öz'ü eriten ve onları normal bir insan seviyesine geri indiren çok nadir ve bir efsuncunun en korktuğu güçlerden birine sahip. Bunu bilin çünkü karşımıza çok yakında çıkacak. Yine tüm sektleri toplayıp bir mağaraya götürüyorlar ki bu arada resmen mısır piramitlerini yapan kölelerle ilgili bir film izliyor hissine kapılıyorsunuz, diğer tüm sektler köle misali, ipteki boncuk gibi başları önünde gidiyorlar, sıkıysa yapmasınlar sektleri yok edilir! Wen Chao efsuncu kadınlardan birine bakış atıp duruyor, bunu gören cariyesi hatun dayanır mı? Hayır. Takmış kafaya kadını al aşağı edecek. Tabii görevlerinde yem olarak biri seçileceğinde kızı öne atmaktan hiç çekinmiyor, ancak kızın kurban edilmesine göz yummayan LZ ve abisi karşı koyuyorlar, tabi kahramanlık takıntısı olan WY dayanamayıp oda olaya dahil oluyor. Wen Chao ve cariyesini rezil ediyor, hatta adamı rehine alıyor. Ancak şans bu ki üstüne bastığı yer yüzyıllardır uykuda olan bir tanrı sıfatına ulaşamadan kötülüğe bulanmış bir kaplumbağa-yılan karışımı bir arkadaş. Onunla savaşırken binbir vadire atlatıyorlar, sizin bilmeniz gereken özetimiz şu: WY ömrünün sonuna kadar kızı kurtarmaya çalışırken taşıyacağı bir yara edindi göğsünde ve LZ ile mağarada hapis kaldılar. Tam 7 gündü sanırım aç-susuz geçen bir yolculuğun ardından kaplumbağımsı arkadaşı yenip çıktılar oradan. Ama bizim hikayemizdeki önemli rolünden bahsedelim bu yolculukta. WY orada savaşırken kaplumbağanın kabuğu içerisinde eskimiş bir kılıç buluyor. Bu kılıç onun karanlık dünyaya girmesinin anahtarı. Daha eline alır almaz başının içinde sesler uğulduyor, onun lanetli ya da uğursuzluk taşıyan, binlerce insanın kanının üstünde olduğunu tahmin ettiği bir kılıç. Bu kılıcı bir kenara yazın aklınızın. O halde hikayenin diğer bir parçasına geçiyorum.




Jiang sektinde sıradan bir gün, Wen sektinin adamlarının gelmesi ile sona eriyor. Başlarındaki kişi ise şu fitne cariyemiz. Abla aklına koymuş o kızı elinden alan WY'e verecek cezasını, kindar yelloz. Yu Hanım (Jiang Cheng'in annesi) zaten WY'den nefret ediyor, diyor ki alın eti sizin kemiği benim. Çocuğum kırbaçlar vurmalar derken cariyemiz memnun değil, diyor bu mu? Ben kolu kesilsin bir daha kılıç kullanamasın istiyorum diyor. Yu Hanım'ın canına minnet diyor sizin olsun. Cariyemiz keyifle sandalyesinde arkasına kuruluyorken ağzından çıkan artık siz himayemizdesiniz lafı Yu Hanım'ı delirtiyor, siz kimi kimin evinden kovuyorsunuz diye celallenip herkesi öldürüyor elindeki kırbacı Zidian (Futbolcu ismi yazdım sanki ama affola) ile, oğluna da diyor ki al bu Zidian'ı ve güvende ol, WY'de sende bir işe yaramadın bunca zaman bari sana emeklerimiz karşılığında oğlumu ve kızımı koru diyor ve bunları yolluyor. Jiang Cheng perişan tabi, annesini kurtaramıyor, babası öldürülüyor. Onların intikamını almak isterken öz eriten el onun altın özünü yok ediyor. Jiang Cheng perişanlık devam, ben normal insan olamam, yaşamak istemiyorum diye feryatlar içinde. Tabii bunların kaçmasına yardım eden ise dünya tatlısı benim minik kuşum Wen Ning. WY, Jiang Cheng'e özünü tamir etmek için bir yol bulduğunu söylüyor ve çocuğa belli bir noktaya kadar eşlik ediyor. Ancak onu beklerken Wen Chao'nun adamları tarafından yakalanıp tartaklanıyor, aslında amaç onu öldürmek ancak WY, 'Beni öldür de görelim, o zaman intikam dolu bir ceset olup senin peşini asla bırakmayacağım.' diyor. Aslında bütün efsuncular aldıkları eğitim ve arınma sayesinde ölünce ceset olmuyorlar, ancak durum WY için daha farklı, o doğuştan bir efsuncu olarak yetiştirilmemiş ve arınma yaşamamış, bir hizmetçinin oğlu, o yüzden çocuğun dediklerinden korkan Wen Chao onu Yiling Mezarlığına götürüyor. Burası atılan ruhların tutsak olarak kaldığı, herkesin korktuğu bir yer. Çocuğu tepelerden aşağı yuvarlıyorlar...




Aradan aylar geçiyor, ancak kimse WY'den haber alamıyor. Jiang Cheng özüne geri kavuşmuş, LZ ile beraber esrarengiz ölümleri araştırıyor. Aslında tüm ölenler Wen sekti mensubu, onlara yardım ediyor bu her kimse, ancak kullandığı yol oldukça sıradışı ve karanlık. Yaptıkları araştırma sonucunda tüm bunların sorumlusunun WY olduğunu görüyorlar. Başta çocuğu gördüğü için ikisinin de içine su serpiliyor, ancak çocuğun gözlerinde ki donuk ifade, eski neşeli ve oyunbaz halinde eser kalmaması LZ'ı kedere boğuyor, çocuğun kullandığı yöntemlerin yanlış olduğunu ve bunun bedelinin ağır olacağını söylüyor, tüm bunları geride bırakması gerektiğini. Aldığı cevap ise oldukça manidar. 'Sen kimsin ki bana karışıyorsun?' Rivayetlere göre bunu duyan LZ tüm gece ağlamış... 




Diğer sektlerin birleşip Wen sektinin soyunu kurutmaya ant içmesi üzerine Wen Ning ve ablasının tutsak alındığını öğrenen WY'in minnet borcu ile onları kurtarması, ki aslında Wen Ning'in öldürüldüğünü görüp onu öldürenleri de karanlık yollarla öldürüyor dişe diş kana kan diyerek, ile başlıyor tüm olaylar. Herkesin gözünde istenmeyen, karanlık yolda yürüyüp bir avuç Wen köpeği için saygı duyacağı sektleri satan acımasız ama bir o kadar da herkes tarafından korkulan biri oluyor. Zamanla herkes ondan uzaklaşıyor, Jiang Cheng bile... 50 kadar kurtardığı insanla beraber Yiling dağında bir mağarada kalmaya başlıyorlar. Herkesin korkup cesetlerin fink attığını söyledikleri yer halbu ki kendi tarımını yapmaya çalışan ve kimseye zararı dokunmayan bir avuç eski Wen hanesine mensup insandan oluşan ufak bir yerleşim yeri. WY, mağarayı kendine çalışma alanı olarak bellemiş, orada cesetler ve karanlık tılsımlar üzerinde çalışıyor. Amacı Wen Ning'in cesedini düşünebilen ve kendi benliği olan bir ceset yapmak ki bunu başarıyor da. Kimse inanamıyor başta, bu ondan iyice korkmalarına sebep oluyor. Ancak Wen Ying'in ablasının eşini öldürmesi üzerine WY kontrolünü kaybediyor, üstüne bir de durumdan kendini  sorumlu hisseden Wen Ying ve ablasının gidip sektlere teslim olması ve öldürülmeleri ile iyiden iyiye kafayı yiyor. Nightless City'de 5000 kadar efsuncuyu yok ettiği söyleniyor... Uyandığında kendini mağarasında uzanırken buluyor, kafası bomboş, o gece yaşananlar aklında bir sır perdesi içinde. Ve kısa bir süre sonra büyük savaş başlıyor. Artık 48 kişi kalan ufak topluluğuna karşı tüm efsuncular camiası savaşıyorlar. Savaş sırasında ablasının kendini korurken ölmesi ile hepten kendini kaybediyor. Bebeğim orada içli içli acı içinde ağlarken yüreğim öyle sıkıştı ki size anlatamam! En sonunda dizinin başında ki sahneyi yaşıyoruz. Artık bunlara dayanamayan WY Yiling mezarlarının olduğu uçuruma doğru geri geri yürüyor ve kendini hüzün içinde boşluğa savuruyor. Ancak düşmesine izin vermeyen bir el var, Lan Zhan kolu yaralanmasına rağmen çocuğu canı buna bağlıymışçasına tutuyor. O an WY'in yüzündeki ifadeyi görmeniz lazım. Birisi beni hala önemsiyor, benden nefret etmiyor diye bir bakışı var, öldüm o sahnede. Ancak arkadan elinde kılıcı ile gelip 'Cehennemin dibine git Wei Ying' diye bağırarak kılcıını savuran bir Jiang Cheng var malesef. Kardeşinin ona sırtını dönmesini yediremeyen WY ellerini LZ'ın ellerinden kurtarıp ruhunu yutması için Yiling mezarlığı olan uçuruma bırakıyor, geride ise perişan halde 16 yılını ızdırap ve acı içerisinde geçirecek olan, özlem ile yanan, her şeyi doğru ve düzgünken damgalanıp sevdiği adam için tüm bildiklerini yeni baştan alan bir Lan Zhan bırakıyor. Ve bizde hikayemizin ikinci partına geçiyoruz.

'Her zaman Jiang Cheng'in yanımda olacağını, seninse karşımda olacağını düşünmüştüm. Olanlara bak sen yanımdasın o ise karşımda.'




Aradan 16 yıl geçmiş, Jin sekti Wen sektinin bıraktığı liderlik konumunda cirit atıyor ki başında artık Jin Guang Yao var, herkesin fahişenin oğlu dediği ama yüzüne karşı küçümseyici bir ifade ile selam verdiği, herkese karşı gülen ifadesini asla yüzünden silmeyen, bir efsuncu olarak çok güçlü olmasa da zekası ile herkesi muma çeviren bir arkadaşımız kendisi. Bana sorarsanız trajik bir hikayesi var hemen bahsedeceğim. Jin sekt lideri uçkuruna düşük bir adammış, tüm sektlere döllerini saçtığı ve sayısız çocuğu olduğu söyleniyor, Jin Guang Yao'da onlardan bir tanesi, ki kendisi bir fahişeden olma, ancak annesi her günü adamın gelip çocuğuna sahip çıkacağını düşünerek geçirmiş. Eline geçen tüm para ile çocuğa efsunculuk ile ilgili kitap almış ve adam gelene kadar onu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışmış. Ancak adam ne gelip çocuğu almış, ne de çocuk annesinin ölümü üzerine yanına gidince onu kabullenmiş. O da azmetmiş savaşlarda yavaş yavaş adını duyurarak Lan Zhan abisi Lan Xi Chen ve Nie sektinin lideri Nie Ming Jue ile arkadaş olmuş. İleride kendisinden ve hikayesinden çok bahsedeceğim, bir köşede dursun bu bilgiler. Gelelim WWY'e... Gözleri dayak yerken açıyor güzel çocuğum, ona ağza alınmayacak laflar ediyorlar, dövüyorlar. O ise neden bir anda gözlerini açtığı, hatta neden hala hayatta olduğunu düşünüyor. Bedenine girdiği kişi Mo Xuan Yu, intikamını alması için bedenini ona adak olarak sunuyor, tek isteği ise ona acı çektirenlerin ortadan kalkması. Şimdi romanda Mo Xuan Yu eli kesik yani o dönemlerde eşcinsel bireylere verilen bir tabir bu, sırf öyle olduğu ve sonralarda öğreniyoruz ki akraba olmalarına rağmen Jin Guang Yao'ya da sarkmış, sektler arasından sürülüp hor görülüyor. Mo ailesi içinde bir utanç kaynağı, çocuğu yanına alan teyze ve amcamız ona külkedisinin çin versiyonunu yaşatıyorlar, bir de çocuğa sürekli işkence eden ukala ve edepsiz bir de kuzenimiz var ki şu an onu döven ta kendisi. Elbette dizi de eli kesiklikten yana bir sıkıntı yok ancak çocuğu aşağılamalar hat safada. Çocuğun dileğini gerçekteştirmek için yollar ararken karanlık işler elbette yakasını bırakmıyor, herkesi ele geçiren bir el var, sol el. Onu sayesinde eline kan bulaşmadan tüm aile ölüyor, Lan sektinin de yardımları ile elbette. Ve ilk defa saklandığı köşeden Lan Zhan'ı görüyor yüzünde bir gülümseme eşliğinde.




Minik elması ile birlikte ki kendisi hikayemizin meşhur eşeği, WY'e çok benzeyen inatçı ve huysuz birazda. Bu sefer farklı bir karanlık yaratık ile karşılaşıyorlar, Lan sektindeki gençler baş edemeyince, ki yiğeninin (Ablası ve Wen Ning'in öldürdüğü eniştesinin oğlu, kendini çocuğa karşı çok mahçup ve suçlu hissediyor, ki şapşik ilk karşılaştıklarında sana saygıyı öğreten annene babanda mı yok diye 2019'un potunu kırmış olabilir.) hayatının tehlikede olduğunu fark etmesi üzerine daha çok, orada yaptığı uyduruk bir flüt eşliğinde şarkı çalmaya başlıyor. O da ne gelen hayalet general! Herkes korku içinde, yıllar önce ölmüş olması gereken ve herkesin iliklerine kadar korktuğu Yiling Piri'nin sağ kolu karşılarında ve acımasızca yaratığa saldırıp onu yerle bir ediyor. Ama efsuncular durur mu yaratık falan unutup intikam ateşi ile hayalet generale saldırmaya başlıyorlar, durumu kontrol altına almak isteyen WY daha hafif bir tonda başka şarkı çalmaya başlıyor. Ah size bunun hikayesini anlatmalı mıyım? Elbette. Çaldığı şarkı ileride adını öğreneceğimiz WangXian. Sadece ikisinin bildiği, daha doğrusu LZ'ın sadece onun için çaldığı ve adını koyduğu, ancak yıllar sonra WY'nin anladığı şarkı. Gözlerim yaşlı bir saniye. Tam şarkıyı çalarken flüt tutan eline başka bir el konuyor, Lan Zhan içinde fırtınalar koparken sakin bir ifade ile onu durdurarak yüzüne bakmaya başlıyor. WY başta bocalasa da hayalet generali bir an önce geri yollamak için çalmaya devam ediyor ve hayalet general gittiğinde ikili birbirine bakakalıyorlar. Tabloya dahil olan diğer bir insan Jiang Cheng. Nefret içinde bakıyor karşısındaki adama (romanda bedenler tamamen farklı bildiğiniz üzere ancak dizide sadece maske takıyor WY), demek geri döndün seni geberteceğim nidaları ile Zidian'ı savurup WY'nin ruhunu bedenden çıkarmaya çalışıyor, ancak nafile. Sonuçta bu beden ona adak olarak verilmiş, o bedeni ele geçirmemiş. Yine de bu Jiang Cheng'i ikna etmeye yetmiyor. Olaya el atan Lan Zhan oluyor, çocuğu onun elinden alıyor ve kendisi ile Gusu'ya götürüyor. Aslında romanda WY sırf onunla gitmemek ve kaçabilmek için türlü yollar deniyordu ki buna Mo Xuan Yu'nun eli kesik olmasını kullanmak ve Lan Zhan'ı delirtmekte vardı, ancak beklenenin tersine LZ ona izin veriyor, adama yataktayken saldırmaya kalktığında ona sarılarak uyuyordu falan. Adam napsın yıllardır seni beklemiş, bu yaptıkların onun için ödül çocuğum... Sen bilmiyorsun tabi daha. Dizi de ise gözlerini yatakta açıyor, LZ müzik aletini çalmakta (qualin miydi adı şu an hatırlayamadım), saç bandı hafif sarkıyor, ki bu WY'in ona yaptığı şekilde, ayrıntılara ölürüm. Bu saç bandı meselesini de açıklayayım size. Gusu'da sadece aile üyeleri ve eşler saç bandına dokunabilir, birine saç bandınızı verip eline bağlamasına izin verirseniz bu sizin onu eşiniz olarak gördüğünüz ve diğer herkese bunu duyurduğunuz, yani bu kadın/adam benim demek istediğiniz anlamına gelir. WY bilmeden çocuğun saç bandıyla ilgili çok hata da bulundu, ama dediğim gibi bilmiyor, bilse LZ'ın ona saç bandını vermesi ya da kullanmasına izin vermesinin ardındaki ip uçlarını biraz olsun çözebilirdi, saftirik. Beni nasıl tanıdın diye soruyor LZ'a, ne kadar unutkansın cevabı alıyor. Şarkı işi hiç aklına gelmiyor...

'Senin için neyim?'

'Bir zamanlar ruh eşim olduğunu düşünürdüm.'

'Hala öyleyim.'




Şimdi önümüzdeki maceraları anlamanız için Jin Guang Yao'ya döneceğim. Kendisinin hayatından kısa da olsa bahsetmiştim. Birde partner in crime tayfasına bakalım ve benim ciğerimi yakan kısma doğru bir geçiş yapalım. Yiling Tepelerinde WY'nin öldüğü güne dönüş yapalım. Bir ara ne kadar kontrol etmeye çalışsa da flütü ve cesetlerin kontrolünü kaybetmişti, ben yapmadım ben değildim dese de kimse ona inanmadı hatırlıyor musunuz? Biz ise arka sahnede elinde flütle birini görüyoruz, Su Se. Kendisi efsuncu, ancak arkadan WY'i yok etme planının piyonlarından biri ve canı pahasına JGY'ya bağlı, adama tapıyor adeta. Bir diğeri ise karanlık kaplan mühürü ve cesetler üzerine uzmanlaşmış, dışlananlar klübünün daimi üyesi Xue Yang. Kendisi Jin sektine kabul edilmiş ve JGY'nin korumasında olsa da sürekli uygunsuz davranışlar sergilemesi, sivri dilli olması ve acımasızlığı ile diğer sektleri huylandırmaya başlıyor. Ve yükseldikçe ve güçlendikçe herkesi kontrol edeceğine, dünyanın hakimi benim düşüncesine inandıkça kontrol edilemez bir hale geliyor. Elini kopartan sektin soyunu tarihten siliyor, ancak burada bulaşmaması gerek iki kişinin dikkatini çekiyor, Xiao Xing Chen ve Song Lan. Xiao Xing Chen, herkesin parmakla gösterdiği, hiçbir sekte ait olmayan ancak adını yaptığı gece avlarında fazlasıyla duyuran, gıpta ve imrenme içerisinde süzüyor genç adamı herkes. Song Lan ise onun en değerli arkadaşı ve ikisi beraber gece avlarında cesetleri hallediyor ve herkese yardım ediyorlar. Tüm sektin soyunu kurutan bu çocuk dikkatlerini çekiyor ve onu yakalıyorlar, cezalandırılması ise Jin sektine düşüyor ki elbette bunu suç ortağı olan JGY izin vermiyor ve üstü kapalı bir şekilde geçiştiriyor olayları. Tutsaklıktan kurtulan Xue Yang'ın sıradaki intikam adresi Xiao Xing Chen. Çocuğu acı içinde bırakmak için hedefi Song Lan oluyor, çocuğun gözleri oyuyor tabiri caizse. Benim güzel çocuğum Xiao Xing Chen ise suçluluk içerisinde en yakın arkadaşına kendi gözlerini veriyor, adamın onu görmek istemediğini söylemesi üzerine alıp başını gidiyor, herkesten uzak gece avlarında oradan oraya sürükleniyor. Aradan yıllar geçiyor, XXC kör bir kızla karşılaşıyor, A Qing, onunla beraber (ki kız aslında kör değil, XXC'in yanında kalabilmek için rol yapıyor) yaşıyorlar abi kardeş ancak bir gün yol kenarında ölmek üzere olan birini buluyorlar. A Qing'in gözü hiç tutmuyor adamı. Kendisi kim dersiniz? Xue Yang. Ölümcül yaralar almış, bilinci kapalı yatıyor orada. Uyanınca XXC görünce şok oluyor, temkinli şekilde çekiniyor ancak adamın onun kim olduğunu anlamaması üzerine içindeki şeytani taraf şuh bir kahkaha atıyor. Adamı manipüle ediyor, gece avlarında ona eşlik ediyor (aslında karanlık bir keşfi var, eğer insanların dilini keser ve ceset tozu koklatırsan onlarda ceset gibi oluyorlar, hala yaşıyorlar ancak XXC'in kılıcının özelliği cesetleri ona haber vermesi, yani zavallı XXC cesetleri yok ettiğini sanarken masum insanların kıyımına sebep oluyor...). Günler böyle geçiyor, gidiyor derken Song Lan en sonunda eski dostunun izini bulup yanına geliyor ama karşılaştığı tablo kanının dolmasına sebep oluyor. Can düşmanları ve dostu gülerek konuşuyorlar, adamın çocuğu nasıl kandırdığını fark ediyor ve karşısına çıkıyor hesap sorarak. Xue Yang belki kılıç ile ondan güçlü değil ancak kullandığı karanlık yollar ve hileler ile ki özellikle çocuğu konuşarak manipüle ediyor, zayıf anında ise onunda dilini koparıp ceset tozunu koklatıyor. Devamını tahmin edebiliyorsunuz değil mi? XXC farkında olmadan en yakın arkadaşını öldürüyor, Xue Yang ise içten içe kahkahalar atarak yeni ceset kuklasını arkada bırakıp gidiyor, ancak tüm bunlara şahit olan A Qing yalnız kaldıkları bir anı bekleyerek her şeyi XXC'e anlatıyor. Çocuğum şok içerisinde, öfke tüm damarlarında geziyor. A Qing'e kaçmasını söyleyerek Xue Yang ile karşılaşıyor, hesap soruyor. Eğlendin mi bari diyor ve aldığı yanıt ise kalbimi kırıyor, hemde çok. Nasıl manipüle edildiğini, diğer masum insanları nasıl öldürdüğü ve hepsinden çok yol arkadaşı olan Song Lan'ı öldürmüş olmasını öğrenmesi çocuğun delirmesine yetiyor ve kılıcı ile oracıkta boğazını keserek intihar ediyor. O an ki Xue Yang'ın şaşkınlığı, gözlerinin dolması, deliler gibi kahkaha atıp ölüler daha iyidir en azından söz dinlerler demesi ve acele ile çocuğu sırtlayıp tabut evinde tılsımlar içinde temizleyerek geri hayata dönmesi için iki kişilik masa hazırlayarak beklemesi... Hala dizinin favori anlarından biri benim için. XXC ruhu parçalanmış durumda, o yüzden ceset olarak geri dönüş yapmıyor, bunu fark eden Xue Yang çıldırıyor tabii, adamın ruhundan kalan son parçaları da ruh kesesinin içine koyup saklıyor yıllarca ve WY'den yardım istiyor. Ancak o bile XXC'nin geri dönmesini sağlayamıyor ve yapılan savaşlar sonunda Yue Yang Song Lan tarafından öldürülüyor ve son anında gülümseyerek avucundaki yıllardır sakladığı şekere bakıyor... Onlara inanılmaz derecede saplantılı olan sadece benim sanırım, ancak Yue Yang'ın gerçekten belki de ömründe ilk kez birisine karşı bir his beslediğinden eminim ama bunu kanıtlayamıyorum. Sevgisiz büyümüş, hep ötekileştirilmiş, o yüzden her ne kadar inkar etse de birkaç yıl boyunca XXC'in ona karşı gösterdiği sıcaklık ve güven duygusu Xue Yang'da çok şey değiştirdi bence. Kendi yıllarını adamı canlandırmaya harcadı, ölüm anında bile adamdan geriye kalan şeker vardı elinde. Romanda belki çok yer vermediler ancak dizi de içinize daha çok işliyor hikayeleri. Kim ne derse desin benim için Xue Yang ve XXC'de BL hikayesiydi ancak çok trajik ve yıpratan bir hikaye... Size onlardan bahsetmeyi çok istiyordum, birazda Xue Yang tanıyın istedim. Bu arada WY'de XXC'e karşı çok saygı duyuyor, eğer yaşasaydı onunla çok iyi arkadaş olurdum, saygımı sonuna kadar hak eden biri diyor ve LZ ise WY'in Xue Yang gibi bir sonu olmamasına sevindiğini görüyoruz. İyi ki diyor, yani iyi ki sen de sokaklarda kalıp onun gibi yanlış yollarda yürüyerek kötülüklerin seni hapsetmesine izin vermedin diyor... Her anı trajik abi. Neyse olaylara dönmeliyim sanırım, o kadar çok karakter, onların hikayesi var ki toplamakta sıkıntı çekiyorum, umarım kafanızı karıştırmıyorumdur.









'Eğer bir gün öleceksem senin elleriden olsun isterim. Hiçbir pişmanlığım olmaz.'





Aslında olay şu, JGY babasını ellerinden bağlatıyor ve sayısız fahişe adamla beraber olurken ölmesine izin veriyor (eh uçkuruna düşkün adamdan intikam almak için oldukça vahşi ancak mantıklı bir yöntem), başa geçiyor ki geçerken en yakın dostum diye adlandırdığı Nie Ming Jue'yi müzikle zehirleyip ölmesine vesile oluyor hatta bununla durmayıp adamın cesedini parçalara ayırarak, intikamını engellemek için gizli yerlere gömüyor. Ancak asıl hikaye bu vücut parçalarından biri olan sol elin ortaya çıkması ile başlıyor. WY ve LZ bu vücut parçalarını bulmaya çalışırken yavaş yavaş bu işin arkasında kimin olduğunu öğreniyorlar, JGY. Sırf başa geçebilmek için bile bile öz kız kardeşi ile evleniyor, çocukları olunca kimse anlamasın akrabalıkları olduğunu diyerek kendi çocuğunu öldürtüyor, karanlık yöntemlerle ilgili sayısız usulsüz çalışma yapıyor, en yakın arkadaşını öldürtüyor, Lan Xi Chen'i manipüle ediyor, karısını öldürtüyor ( kadın bir mektup ile aslında kardeş olduklarını ve oğlunu kocasının öldürdüğünü öğreniyor, bunlar gizli kalsın diye intihar süsü vererek kadını öldürüyor) ve bunları ortaya çıkaran WY olduğu için çocuğun kimliğini ifşa ediyor. Neyse uzatmayacağım sonunda JGY'yi yeniyorlar, her şey tatlıya bağlanıyor. Lan Si Zhui'nin küçük A Yuan olduğunu öğreniyoruz, yiğeni ile buzları eritiyor, Jiang Cheng altın öz olayını öğrenip pişman oluyor ve daha nicesi. Dizinin sonunda herkes kendi yoluna gidiyor, WY buna üzülüyor ancak LZ seçimine saygı duymak zorunda. Flütünü çalarken arkasından bir ses geliyor 'Wei Ying', WY gülümseyerek arkasını dönüyor ve biz bu mükemmel diziye veda ediyoruz. 

'Bir şeyin şeytani olması kötü olduğu anlamına gelmez.'






Birkaç ayrıntıdan bahsedeceğim. Aslında tüm bu mektup, elin ortaya çıkarılması ve JGY'nin ölmesi adlı eserin sahibi son ana kadar kimsenin beklemediği ve hadi lan oradan dediğimiz bir isimden geliyor. Zeka budur diyeceğim kişiden. Zaten en sessiz ve beceriksiz gibi görünenden korkacaksın diye boşuna dememişler. Nie Huaisang, namı diğer ben bilmem. Adam hepimizi suya götürüp susuz getirtti. Bir alkış alırım kendisine. İntikam almada zirvesin sen.



LZ'ın WY'i hemen aramaya gelememesinin ve sırtındaki yaranın sebebinden bahsedeceğim. Nightless City'de kendini kaybedip kıyım yapan WY bayılınca onu herkese karşı koruyan ve saklayan kişi LZ'mış. Çocuğu korumak için 33 tane sekt büyüğüne karşı koyup onlarla savaşmış, kardeşinin sonunun ölüm olacağını bilen Lan Xi Chen ona en büyük aşağılama cezalarından birini verdirmiş büyükleri ikna ederek. 33 kırbaç, bu bildiğiniz kırbaçlardan değil tek vurum bile aylarca sizi yerinizden oynatamaz hale getirir. Dizi de LZ bu kırbaçlara rağmen gidiyor aslında, ancak romanda öyle bir şey yok... Demem o ki herkesin imrendiği ve örnek aldığı LZ bir anda herkesin gözünde kanun kaçağını kurtaran hain durumuna düşüyor. Diğer göğsündeki yara ise... Ah be LZ. Aynı şekilde ve aynı yerde yarası olan WY biliyorsunuz, kızı kurtarmaya çalışırken almıştı. Sırf çocukla aynı olmak ve onu kalbine daha yakın hissetmek için sarhoş olduğu bir gün kendi kendine yapıyor... Deli çocuk. 




Romanda JGY'yi yakalamadan önce ki gece LZ'a sormak istedikleri olduğu için çocuğu sarhoş ediyor WY. Şu dizi de de tavuk çalıp, adlarını yazdıkları geceden bahsediyorum. Eh aslında romanda bu gecenin sonu oldukça ilginç ilerliyor diziye göre. LZ sarhoşken kendini kaybediyor ve WY de ortama ayak uyduruyor ve kendilerini tatmin ediyorlar, anladınız işte. Sabahında ise WY aslında söylemek istediklerini söyleyemeden LZ onu çok yanlış anlıyor ve ikisinin arası bir garip hale geliyor. (Sana bunca zaman teşekkür edemedim sağol falan derken LZ gece yaşadıklarının çocuğun kendini borçlu hissettiği için yaptığı bir *iyilik* olarak gördüğünü sanıyor ah ah) Neyse ikisinin arası kötüyken JGY'yi yakalamaya gidiyor orada yakalanıyor, Lan Xi Chen de tutsakken bombayı patlatıp aslında kardeşinin yıllardır onu nasıl sevdiğini, onun için neler yaptığını falan anlatıyor. WY içi pır pır mutlu falan hatta LZ gelince ilk işi tutsak fln JGY boğazında iple öldürdü öldürecek ilk lafı seninle gerçekten yatmak istemiştim! oluyor. LZ o anda kalpten gittiğini söylememe gerek var mı ashakj Neyse anlayacağınız roman ve dizi çokkkkk farklıydı bu konularda, olay gidişatı okay ama romantizim ve itiraf sahneleri elbette yok.






(Üstteki gife dikkatiniz çekerim. Bu romanda böyle oldu işte! kalkjh )

Romanın WangXian adlı özel bölümleri de dediğim gibi kızara bozara okuyoruz. Cidden WY fantezileri der susarım.

Karakterlere gelirsek... Ah sanırım MVP konusunda herkes hem fikirdir? Xiao Zhan sanki bu rol için var olmuş, adam o kadar iyi oynadı ki yeri geldi onunla güldüm yeri geldi onunla ağladım. İnanılmazdı. Başkasını düşünemiyorum. Gülümsemesine de aşık oldum, ki o dudağının altındaki beni var ya o beni, beni oraya bırakın huzur içinde yaşarım... Yibo'da beklediğimden çok iyiydi, yani normalde şaşkın tatlış, gülen bir çocuk olduğu için bu donuk karakteri canlandırdığı için ayrı bir alkış hak ediyor yavrum. Sadece bakışları ile bize çok şey anlattın kuzum. Kadro seçimi belki de diziyi bu kadar güzel yaptı bilmiyorum ama iyi ki siz iyi ki bu dizi gençler. Wei Wuxian şu güne kadar gördüğüm en iyi karakterlerden biri; nazik, eğlenceli, fedakar, başkaları için canını ortaya koyan ancak hayatın acı gerçeklerini gördüğümüz gibi kimseye yaranamayan ve insanların güç isteği içerisinde boğulup yanlış anlaşılan biriydi. İçime işledi be.... Diğer sekt liderleri ve nicesi güç uğruna çocuğu hep hedef gösterdi, iyilik-adalet-doğru dediler ancak istedikleri tek şey aslında onun güçleriydi. Gerçek hayata ne kadar yakın bir tablo... Jiang Cheng'e gelirsek, ah ah.... Hep gölgede ve ikinci planda kaldığı için içindekileri az çok anlayabiliyorum ancak her şey için suçladığı her zaman WWX oldu. Yaralıydı, intikam istiyordu ancak bunu hep WWX yönlendirerek nefret kusması bir yerden sonra asabımı bozmaya başladı. İnsanın nazı sevdiğine geçerde kardeşim sende abarttın! O yüzden kendisini sevemiyorum. İnanın bana Jin GuangYao'yu daha çok seviyorum. O adam cidden çok çekmiş, ama sivri zekası ile intikamını herkesten en acı şekilde almış, bununla da kalmayıp kendi ayıplarını örtmek için nezaket maskesi altında etrafındakileri maşa ile kullanarak çocuğunu katletmiş. Adamı ben ayakta alkışlarım, ne diyeyim ancak sonunda sert kayaya çarptı hem de hiç beklemediği biri tarafından sanırım en çok saygı hak eden karakter Nie Huaisang. Dediğim gibi her karakter ayrı güzeldi.... Böylesi bir daha gelir mi acaba?


Favori karakter : Wei Wuxian

Dizinin MVP si : Wei Wuxian

İçinde ukte kalan çift: Xue Yang x Xiao Xing Chen (Hala ağlarım)


Lütfen okumak isteyen varsa düşünmeden okusun. Çeviri NynaeveTumitut tarafından yapılmış bir şekilde Wattpad'de  bulunmakta. Çok ama çok iyi çevirdiğiniz söylemek isterim, inanılmaz iyi çevirmiş. Buradan kendisine kucak dolusu sevgiler, eline koluna sağlık, birtanesin!

Evet sizleri sıktıysam özür dilerim, ancak daha bıraksanız saatlerce yazabilirim, ama kese kese bu kadar kesebildim. Çok güzeldi, inanılmaz güzeldi. Benim için MASTERPİECE idi. WangXian hep sizinle olsun, en alta da sizler için şarkılarını ve Türkçe altyazılı halini bırakıyorum. Ve unutmayın;

The Untamed izlemeyen olacaktır, ancak izleyipte unutan kimse olmayacak.

Sevgiyle kalın.

Puanım: 10/10.





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

I PROMISED YOU the MOON (Thai-2021)

Herkese merhaba! Uzun zaman oldu, herkesin keyifler iyi mi? Umarım iyidir, çünkü muhtemelen bu yazıyı okurken canınız sıkılacak ya da atlatt...