Selam gençlik!!! Bu sefer size bahsedeceğim dizi oldukça duygusal, yani izlerken o klişe Thai dizisi havası yoktu, oldukça masumane bir dram izledik. GMM TV'nin parlayan yıldızları Singto ve Ohm'un beraber başrol aldıkları ilk dizileri... Bir romandan adapte edilme bir seri, kitabı listede onu da okuyacağım, farklar varsa bilemem ama ben diziye göre anlatacağım sizlere. Hazırsanız yavaştan dizimizi yorumlamaya başlayalım!
Konusu: Mes, öldükten sonra dünyadan henüz ayrılamamış
yalnız bir hayalettir. Onu ziyaret eden bir ailesi bile yoktur. Yalnızlıkla
mücadele eden Mes, küçük bir çocuğun kendisine gelmesiyle neşeli bir hale
bürünür. Her zaman bu küçük çocuk Than’ın yolunu gözleyen Mes, aynı zamanda
onun büyümesine de şahit olur. Than artık bir yetişkin olduğunda, Mes için geri
gelir ve ona mezarlıktan ayrılmayı teklif eder. Bir hayalet olan Mes, yaşamakta
olan Than’a karşı duygularını kontrol edebilecek midir?
(Konu : Morfansub'dan alıntıdır. Kendilerini destekleyin! BL dünyasının Türkiyedeki nacizane destekçilerinden. Sevgiler olsun)
(Konu : Morfansub'dan alıntıdır. Kendilerini destekleyin! BL dünyasının Türkiyedeki nacizane destekçilerinden. Sevgiler olsun)
Than küçüklüğünden beri hayaletleri görebilmektedir. Ancak bazı hayaletlerin sorun çıkarması nedeni ile onları görmezden gelmektedir. Ancak 7 yaşlarındayken bir gün kimsenin mezarını ziyaret etmediği bir hayalet ile tanışır ve çocuğu o günden sonra ziyaret etmeye devam eder. Babasının ölmesinden sonra şehri terk eden Than yıllar sonra söz verdiği gibi mezarlıkta, Mes'in yanında alır soluğunu ve çocuğu evinde misafir etmeye başlar. Başta sadece ona acıdığı için yardım ettiğini düşünse de çocuğun ölümünün ardındaki sırrı bulmaya çalışırken duygularının çok daha farklı bir hal aldığını fark eder. Arafta kalan bu ruha sıkıca tutunabilecek mi?
Mes kimsenin ziyaretine gelmediği, arafta kalmış bir hayalettir. Kendini görebilen çocuğun yıllarca ortadan kaybolması ile umudunu kesmek üzereyken çocuk büyümüş ve yakışıklı bir delikanlı olmuş halde yanında biter. Onu alıp evine götüren Than'ın da yardımı ile insanlar alemi ve yeni çevresine alışmaya çalışır ve ölümünün ardındaki gizemi araştırırlar. Bu arada kendini çocuğa çekilirken bulan Than için zorluklar daha da büyümektedir.
Tharn kendini bildi bileli hayaletleri görebilmektedir, ama rahatsızlık vermelerini engellemek için görmüyor gibi davranmaktadır. Bir gün babası ile mezar ziyaretine gittiklerinde kimsenin gelmediği, eskimiş ve otlar bürümüş bir mezarlık görür. Gidip mezarda onun için dua eder ve ondan sonraki her sene bu mezarın başına gelip, o kişi için tütsü yakıp dua etmeye devam eder. Than babasının ölümünden sonra kendini bu yalnız hayaletin yanında bulur ve acısı ile ona sarılarak ağlamaya başlar. Çocuğun onu görmesiyle şaşkınlık içerisinde olan Mes, Than'a sıkıca sarılarak her şeyin yolunda gideceğini söyler ona.
Sonunda kendini gören ve konuşan biri olduğu için kalbi pır pır atan Mes çocuğu bir sonraki sene de bekler, sonraki sene de ve sonraki sene de... Ama çocuk hiçbirinde gelmez. Aradan yıllar geçer ve Mes artık umudunu kaybetmişken kendisine uzatılan çikolataları görür. Tharn artık büyümüş ve çok yakışıklı bir çocuk olmuştur. Tüm günü beraber geçirirler, bir sonraki geldiğinde Mes'i mezarlıktan çıkartan Thar çocuğa gelip kendisi ile yaşamasını teklif eder ve her ne kadar bunun nasıl olacağını bilmese de bu teklifi kabul eder Mes.
Çocuğun hayatına yavaş yavaş adapte olmaya çalışan Mes bazı sanrılar görmeye başlar. Kalp krizi geçirdiğini, bir kızı ve onun bilekliğini... Than'ın söylediğine göre 3 çeşit arafta kalan hayalet vardır. Yarım kalan işi olanlar, mezarını kimsenin ziyaret etmedikleri ve cinayete kurban gidenler... Mes'in ruhu kırmızı renktedir, yani cinayete kurban giden bir ruhtur. İkili el ele verip Mes'in kim olduğunu ve neden öldüğünü araştırmaya başlarlar...
Bu güzel hatun da Than'ın arkadaşı, ama kız buna yanık ve gelin görün ki Than'ın en yakın arkadaşlarından biri de kızı seviyor. Hey gidi hey. Than ise kızı sadece yakın arkadaşı olarak görmekte, ancak Mes için hissettikleri yüzünden kafası karışan Than kızın yanında kaldığı bir gün onu öpüyor. Amacı aslında bazı şeylerden emin olmak, ama olacak bu ya Mes bu ikisini görüyor, güzel çocuğumun kalbi kırık gidiyor yanlarından. Than ise aldığı öpücük ile kendinden biraz daha emin oluyor, hoşlandığı kız değil, bir erkek yani Mes. Bir süre Mes'i ortada göremeyince korkuyor, onu saatlerce çatı da ki yerlerinde bekliyor, yağmur yağıyor oradan ayrılmıyor. Halbuki Mes kuzum yavaştan kaybolmaya başlıyor, görünmek istese de görünemiyor bir süre. Bu süreçte Than arkadaşlarına ve annesine açılıyor. Neyse ikili bir şekilde orta yolu bulup birbirlerine hislerini söylüyorlar.
Buradan sonrası spoiler, dizinin kısaca anlatımı ve benim
görüşlerimi içerecektir. O yüzden spoiler yemek istemeyen kuşlarımı sevgiyle
kucaklayarak derhal okumayı bırakmalarını öneriyorum, demedi demeyin canlar ben
uyardım.
Sonunda kendini gören ve konuşan biri olduğu için kalbi pır pır atan Mes çocuğu bir sonraki sene de bekler, sonraki sene de ve sonraki sene de... Ama çocuk hiçbirinde gelmez. Aradan yıllar geçer ve Mes artık umudunu kaybetmişken kendisine uzatılan çikolataları görür. Tharn artık büyümüş ve çok yakışıklı bir çocuk olmuştur. Tüm günü beraber geçirirler, bir sonraki geldiğinde Mes'i mezarlıktan çıkartan Thar çocuğa gelip kendisi ile yaşamasını teklif eder ve her ne kadar bunun nasıl olacağını bilmese de bu teklifi kabul eder Mes.
Çocuğun hayatına yavaş yavaş adapte olmaya çalışan Mes bazı sanrılar görmeye başlar. Kalp krizi geçirdiğini, bir kızı ve onun bilekliğini... Than'ın söylediğine göre 3 çeşit arafta kalan hayalet vardır. Yarım kalan işi olanlar, mezarını kimsenin ziyaret etmedikleri ve cinayete kurban gidenler... Mes'in ruhu kırmızı renktedir, yani cinayete kurban giden bir ruhtur. İkili el ele verip Mes'in kim olduğunu ve neden öldüğünü araştırmaya başlarlar...
Bu güzel hatun da Than'ın arkadaşı, ama kız buna yanık ve gelin görün ki Than'ın en yakın arkadaşlarından biri de kızı seviyor. Hey gidi hey. Than ise kızı sadece yakın arkadaşı olarak görmekte, ancak Mes için hissettikleri yüzünden kafası karışan Than kızın yanında kaldığı bir gün onu öpüyor. Amacı aslında bazı şeylerden emin olmak, ama olacak bu ya Mes bu ikisini görüyor, güzel çocuğumun kalbi kırık gidiyor yanlarından. Than ise aldığı öpücük ile kendinden biraz daha emin oluyor, hoşlandığı kız değil, bir erkek yani Mes. Bir süre Mes'i ortada göremeyince korkuyor, onu saatlerce çatı da ki yerlerinde bekliyor, yağmur yağıyor oradan ayrılmıyor. Halbuki Mes kuzum yavaştan kaybolmaya başlıyor, görünmek istese de görünemiyor bir süre. Bu süreçte Than arkadaşlarına ve annesine açılıyor. Neyse ikili bir şekilde orta yolu bulup birbirlerine hislerini söylüyorlar.
Than'ın annesi ona birinden bahsediyor. İlk aşkı. Çocukla beraberlerken çocuk ondan çok özür dileyerek gay olduğunu söylüyor ve kalbi kırılan kadın Than'ın babası ile o gün tanışıyor. O çocuğu çok sevdiğini ama onu anladığını ve kırgın olmadığını dile getiriyor, bunlar çok doğal sana olan sevgim asla değişmeyecek diyor. Öğreniyoruz ki o çocuk Mes'miş. Onun kim olduğunu anlayan Than'ın kafasında şimşekler çakıyor ve uzun uğraşlar sonucunda ölümün ardındaki sır perdesini açıyoruz.
Than'ın arkadaşı olan kızın aslında büyük amcası çıkıyor Mes. Yani büyükbabasının erkek kardeşinin oğlu... Mes'in ailesi çok zengin ama ölünce tüm mal varlıkları Mes'e kalıyor, çocukcağız ise kalp hastası o yüzden akrabaları ile yaşıyor. Adamın alacaklıları kapıya dayanınca çözümü çocuğu öldürüp tüm paralara konmakta buluyor... Yani kim vurduya gidiyor zavallım.
'Fotoğraf çekilmenin ne anlamı var ki? Görünmüyorum bile...' 'Ama ben senin orada olduğunu biliyorum.'
'Yine de ölüp seninle bu şekilde tanıştığım için mutluyum. Yoksa şu an çok yaşlı bir adam olacaktım ve birbirimizi tanımayacaktık.'
Dizinin sonunda yapılan ufak vedalarla Mes'in ruhu kayboluyor, biz tabii o arada üzgün, duygular derya deniz... Than cebinde ilk tanıştıkları gün ona verdiği şekerden görüyor ve onu mezara bırakmak için döndüğünde gözyaşları akarak gülümsüyor, Mes karşısında çünkü. Çocuk ışığa doğru giderken bir ses henüz vaktin değil diyerek onu bağışlıyor. Yarım kalan işleri olduğu için yaşayanlar arasında bir süre daha yaşama hakkı kazanıyor ve ne kadar süreceğini bilmediğimiz bir mutlu sona ediyorlar. Yani buna mutlu son denir mi emin değilim ama kendi çaplarında öyle. Sadece Than onu görebiliyor, birbirlerine bazen dokunabiliyor bazen dokunamıyorlar ve Mes'in ne zaman bir daha ortadan kaybolacağı meçhul... Ama yine de mutlular.
Genel olarak dizi dram ağırlıklı ama sizi kasmadan ufak bir gülümseme ve hüzün ile sürükleyici bir şekilde kendini izletiyor. Singto ve Ohm'un kimyası iyiydi ama ikisini de başka isimlerle görmeye alışık olan bana biraz garip gelmedi değil, ama iyi arkadaşlar ve GMM TV'de kim kiminle olur belli olmuyor malum. Diziyi tavsiye ediyorum, o aşırı ve yıpratıcı klişeler olmadan sizi sıcacık edecek asf sevgiyi gösteren tatlış bir diziydi. Tavsiyemdir!
Puanım: 8/10.
Sevgiyle kalın.
Bir sonraki dizimizde görüşmek üzere.
İstediğiniz dizi varsa söyleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder